Hürriyet'te yayımlanan aşağıdaki yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. Telegram'daki ilgili anketimize katılmak isterseniz buraya tıklayınız lütfen. Sizce de bizim ülkemizde işe alımda veya terfide kilo etkili midir?
Beden olumlama hareketi, son 10 yılda büyük beden mankenlerin ve markaların büyük beden ürünlerinin de etkisiyle ses getirdi ancak hâlâ görünüşü sebebiyle engellerle karşılaşan çok fazla insan var. Uzmanlara göre fazla kilo, iş hayatında kariyer basamaklarını tırmanmanın önünde önemli bir engel oluşturuyor. İşverenler ve işe alım uzmanları yüksek sesle dile getirememekle birlikte fazla kilolu insanlar yerine fit kişilerle çalışmayı ve onlara terfi vermeyi tercih ediyor. Bunun ardında ilginç bir sebep yatıyor. İşte ayrıntılar...
Hürriyet'ten Selin Irmak Kaçmaz'ın haberine göre fazla kilolu olmak hayatın birçok alanında insanların karşısına bir engel olarak çıkabiliyor. İş yaşamı da buna dahil… ABD'de yaşayan Michelle Matthews bunu birebir deneyimlerden biri.
Teknoloji ürünleri tasarım direktörü olarak çalışan Michelle, Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada, geriye dönüp baktığında iş arkadaşlarının kilosuyla ilgili yorumlarına çok sık maruz kaldığını söyledi. Mesela bir iş yemeğinde, ekip arkadaşlarından biri Matthews'un ne kadar fazla Yemek yediğine dikkat çekmiş, şirketteki bir üst düzey yönetici ise terfi kazanamadığında ona ‘fiziksel olarak bir lider gibi görünmesi gerektiğini’ söylemişti. Matthews, 2020 yılında pandemi sebebiyle uzaktan çalışmaya geçene kadar bu tür söylemlerle ne kadar sık karşılaştığını ve bu durumun kariyerini ne kadar çok etkilediğini kavrayamamıştı. Kendini iri bir insan olarak tanımlayan 38 yaşındaki Matthews, “Fiziksel özelliklerim hakkında ne kadar düşündüğümün farkında değildim. Meğer aklımı çok meşgul ediyormuş” dedi.
Uzaktan çalışmanın olumlu etkisi oldu
Uzaktan çalışma, fazla kilolu bazı insanlar için günlük hayatı değiştirdi. Matthews, 2020'de evden çalışmaya başladığında ne giyeceği veya fiziksel görünümü konusunda çok fazla endişelenmeyi bıraktığını söyledi. Bu dönemde Matthews’un karşısına yeni iş fırsatları çıktı. 2021'de bir sağlık şirketinde ürün tasarımı direktörü olarak işe başlayan Matthews, daha sonra kıdemli direktörlüğe terfi etti. Matthews'a göre bunda görüşmeleri ve toplantıları yüz yüze değil video konferans yoluyla yapmasının da etkisi büyük oldu. Çünkü kameranın açısını daha az kilolu görünmesini sağlayacak şekilde ayarlayabiliyordu.
Bin kişiden 110'u "İşe alımda kilo etkili" dedi
Çalışanlar ve işe alım uzmanları, kişilerin kiloları nedeniyle damgalanmasının iş yerlerinde nadiren konuşulan ancak çok yaygın bir durum olduğunu söylüyor. İş hayatı üzerinde yapılan pek çok araştırma da kilolu insanların yüksek maaş alma ve terfi etme ihtimallerinin zayıflara kıyasla daha az olduğunu çünkü kiloluların tembel, disiplinsiz gibi negatif özelliklerle yaftalandığını ortaya koyuyor. 1000’den fazla insan kaynakları uzmanının katıldığı bir ankette, katılımcıların 110’u kişinin kilosunun işe alma kararlarında etkili olduğunu söyledi. İnsan kaynakları profesyonel ağı SHRM tarafından yöneticilerin katılımıyla gerçekleştirilen bir ankette ise katılımcıların yarısı, ‘sağlıklı görünen’ çalışanlarla iletişim kurmayı tercih ettiklerini belirtti.
Performansı yüksek olmasına rağmen kilolu diye işten çıkarılanlar var
İnsan Kaynakları Danışmanı Tuba Karagöz Sever, “Son zamanlarda, teknolojinin de sağladığı imkânlarla fiziksel görünüm anlayışı ön planda olmaya başladı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde insanlar iş hayatında kiloları yüzünden negatif ayrımcılığa uğruyor. Zayıf olmanın sağlıklı olmak ve imaj ile eşdeğer görüldüğü günümüz profesyonel yaşamda zayıf olanlar her zaman bir adım önde yer alıyor” diye konuştu. Performansı yüksek olmasına rağmen sadece kilolu diye işten çıkarılan örnekler olduğunu vurgulayan Sever, “Yapılan akademik veya genel araştırmalar da kilolu insanların daha az çekici, başarısız ve sıkıcı olarak algılandığını gösteriyor.
Fiziksel olarak çekici kişilerle iş görüşmeleri yapılması da bu kişilerin işe alınma kariyerlerinde hızlı ilerleme olasılıkları da daha yüksek. Başarı önemli bir ölçüt fakat kişisel imaj kavramı olarak ifade ettiğimiz bir nokta da var. İşe alınacak, adayların ya da çalışanların mevcut potansiyelleri ve yetenekleri kariyer yolculuklarında en belirleyici etken oluyor” dedi ve ekledi: “Bununla birlikte birçok farklı kriter de değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bunlar, çalışanın geçmiş deneyimleri, mevcut başarısı, eğitimi, uzmanlık alanları, özel yetenekleri, kurumun hali hazırda beklediği davranışsal yetkinleridir ve yeni dünyaya yani teknolojik dünyaya uyum sağlamayı kolaylaştırıcı yetkinlikler öncelikli dikkate alınır. Bireylerde imajı tamamlayan parçalardan birkaçı da, hepimizin gözlemlediği fiziksel çekicilik, kılık kıyafet uyumu, beden dili ve ilave olarak etkili konuşma ve iyi bir ilişki yönetimi becerisidir.”
Kurumlar hayır dese de gerçek başka
Tuba Karagöz Sever, bu süreçte genel olarak önyargıların devreye girdiğini vurguladı ve şöyle devam etti: “Bireylerin sahip oldukları yeteneklerine veya potansiyellerine bakılmaksızın diğerlerine göre sahip oldukları haksız veya haksız avantajlar etiketlerini de beraberinde yansıtıyor. Bu bazen; yaşı, cinsiyeti, kilosu gibi birçok gündem maddesi olabilir. Kurumlarda her ne kadar ‘Hayır, bizim için bu ön koşul değil ya da üstünde durduğumuz kriterler değil’ dense de maalesef ön yargı tuzağına düşülmektedir. Konu kişinin imajı, fiziksel çekiciliği olunca bizim ülkemizde de kesinlikle bu yaklaşım tescillenmiş durumdadır.”
Tüm bunlara rağmen şimdilerde ABD’de New York City ve bazı eyaletler işyerinde kilo ayrımcılığını yasaklıyor. Şirketler de kilolu çalışanların görünümüne değil deneyimlerine odaklanmaya başlıyor. New York City’de mayıs ayında yasalaşan ırk, cinsiyet, yaş, din ve cinsel yönelimin yanı sıra ayrımcılığa karşı korunan özellikler listesine ağırlık ve boy ekleniyor. New Jersey ve Massachusetts de dahil olmak üzere birçok eyalet benzer yasa tasarıları çıkardı. Michigan ise şu anda kilo sebebiyle istihdam konusunda ayrımcılığı yasaklayan tek eyalet olma özelliğini taşıyor.
CEO olmak için formda kalmak bir zorunluluk
SHRM'ye göre, işverenlerin yaklaşık üçte ikisi kilolu çalışanlarla ilgili var olan klişeleri ve önyargıları çözmek için adım atmıyor. Amazon başta olmak üzere çok az sayıda şirkette, aşırı kilolu işçileri desteklemek ve bu konuda farkındalık yaratmak için çalışan grupları oluşturulsa da bunlar hâlâ istisna olmaya devam ediyor. İş dünyası liderleri bile, yakın zamana kadar bu konudaki önyargılar hakkında pek fazla düşünmediklerini söylüyor. Bazı yöneticiler, yönetim kademelerinde yükselmek isteyen herkes için formda olma baskısının oldukça yoğun olduğunu söylüyor. Öyle ki internet, Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg gibi teknoloji liderlerinin şu anki fiziklerine nasıl ulaştıklarına dair görüntüler ve haberlerle dolu.
Üstelik bazı liderlik koçları, formda kalmanın CEO'luk yolunda ilerlemek için neredeyse bir gereklilik olduğunun altını çiziyor. Houston'daki işe alım firması Murray Resources'ın yönetici ortağı Keith Wolf, dış görünüşün bir faktör olmadığını düşünmenin ‘saflık’ olacağını söyledi ve ekledi: “Belirli roller için kimin işe alındığına bakabilirsiniz. Şirketler, liderlerin nasıl algılandığı, nasıl giyindikleri, toplantılarda nasıl göründükleri ve hatta yaptıkları her şey konusunda endişeliler.”
Herkes çok çalıştığını biliyor ama...
İşimizde yükselmek için formda olmak zorunda mıyız?
Eski IBM CEO'su Ginni Rometty, yakın tarihli ‘Good Power’ adlı kitabında, kariyerinin başlarındayken, kilo aldığında bir patronun zayıflamanın onun ilerlemesine yardımcı olacağını tavsiye ettiğinden bahsederek, “Patronum bana ‘Diğer üst düzey yöneticilere bir bak. Çoğu fiziksel olarak iyi durumda görünüyor’ dedi” ifadelerini kullanıyordu. Bir bilgi teknolojisi program yöneticisi olan 59 yaşındaki Michael Hearn, kariyerinin çoğunda fazla kilolu olduğunu söyledi. Neden terfi alamadığına dair bir geri bildirim istediğinde ise “Herkes senin akıllı bir adam olduğunu biliyor, herkes çok çalıştığını biliyor. Sadece bedeninden dolayı kendini iyi göstermiyorsun” cevabını alan Hearn, son yıllarda 90 kilo verdiğini ve o zamandan beri kariyerini sıfırlama planıyla işinden ayrıldığını söyledi.
Kendisi için çabalayanlar daha başarılı olur yaklaşımı var
Peki ama işverenler, işe alım uzmanları neden kilolu insanları daha az işe almak ya da daha az terfi ettirmek istiyor? İnsan Kaynakları Danışmanı Tuba Karagöz Sever bu soruyu, “Genel olarak profesyonel yaşamda şöyle bir tez vardır: İmaj olarak özenli ve dikkatli olan bireyler, yaşamlarını daha iyi kontrol edebilir, üzerinde kafa yorabilir, yaşamının direksiyonunu alabilir. En önemlisi de 'Bu kişiler her zaman her açıdan rol-model yaklaşım sergileyebilir' anlayışı geçerlidir. Günün sonunda bu yaklaşımın altında yatan temel duygu ise, 'Kendisinin farkında olan, kendisi için çabalayan ve önemseyen insanlar yaşamlarının her boyutunda iz bırakırlar, başarılı olurlar' yaklaşımıdır” diye cevapladı.
Fazla kilo ile anksiyete, depresyon ve başarısızlık ilişkisi
İnsan Kaynakları Uzmanı Tuba Karagöz Sever şu detayların da altını çizdi:
-- İnsan kaynakları profesyoneli olarak baktığımda, bazı durumlarda bu bencilce bir gözlem ve ön yargı olarak da geliyor. Evet, insanlar kendileri ile ilgili birçok noktada her şeyi kontrol edebilirler, en iyi versiyonlarını da sunabilirler fakat bazen insanların kontrol edemedikleri durumlar da devreye girer. Buna örnek olarak; kilolu ya da obez sınırında bir bireyi ele aldığınızda altında yatan kolay çözülemeyen sağlık problemleri çıkabilir.
-- Fazla kilolu ve obez insanlarda, anksiyete, depresyon, sosyal içe kapanıklık, ilişkilerde uyum sorunları gibi faktörlerin diğer insanlara nazaran daha fazla görüldüğü uzmanlar tarafından da ifade ediliyor. Bu yaklaşım doğrultusunda, kişideki abartılmış kilonun, kişinin bireysel kontrolü ile ilgili duruşunu yansıttığı düşünülüyor. Buna bağlı olarak da başarısız olma eğilimi etiketlemesi yapılabiliyor.
-- Arkasından gelen yaklaşım ise yine diğer insanlara göre öz saygılarının standart ölçütlerin altında olması inancıdır. Bu da yine ön yargıya yönelik etiketleme de olabilir. Bu gözlemi destekleyen yaklaşımlara tanıklık ettiğim kadar bu etiketlemeyi tersine çeviren birçok profesyonel iş insanı ya da potansiyel aday ile de karşılaşma şansım oldu.
-- Kilolu çalışanlar profesyonel yaşamda gördükleri ayrımcı davranışların yanında sosyal hayatta da kendilerine uygun kıyafet bulamamak, çalışma ortamlarındaki oturma alanlarının kendilerine uygun olmaması, dar alanlarda hareket zorlukları gibi durumlarla karşılaşıyorlar. Bu yaklaşım da onların özgüvenlerini zedeliyor, sosyalleşmelerine ve topluma karışmalarına engel oluyor. Hal böyle iken de ilişkilerini de etkilediği gözlemlenebilmektedir.
-- Kilolu bireyin psikolojik olarak bunu yönetememe durumunda ise, mutsuz ve başarısız çalışan profili ortaya çıkmaktadır. Şimdilerde bu ön yargı etiketlemesi ortadan kalkmaya başladı. Kurumlar, işe alma uygulamalarında, dış görünüşle ilgili keskin kriterleri ortadan kaldırarak uzmanlık alanları, deneyimleri, geçmiş performans ve başarıya yönelik verilere daha fazla odaklanmayı ön planda tutmaya başladı. Bunun en temelinde de artık güçlü profillerin ön planda olması yatıyor. Bunu sağlayacak en temel kriter ise gözle görülen, elle tutulan, ifade edilebilen becerilerdir.